Kongre’de açılış konuşması yapan Sağlık Bakanı Memişoğlu, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile yaptıkları görüşmeler sonucunda, GETAT alanında bir DSÖ İş Birliği Merkezi’nin Türkiye’de açılması için resmi süreci başlattıklarını duyurdu.

Sağlık Bakanı Memişoğlu hitabında, bu Kongre’de insanlığa şifa sunan yollar konuşulurken Gazze’de yaşanan büyük insani trajedinin göz ardı edilemeyeceğini belirtti. Bakan Memişoğlu, “Sağlık hakkının kutsallığına vurgu yaptığımız bu kongrede, Gazze’de yaşananların bir an önce sona ermesi için uluslararası toplumun sorumluluk üstlenmesi çağrımızı yineliyoruz.” dedi.

Sağlık Bakanı Memişoğlu, sağlığın yalnızca hastalıkların tedavisi değil; bireyin, toplumun ve çevrenin bir bütün olarak korunması, geliştirilmesi ve geleceğe taşınması olduğunu ifade etti.  Sağlık Bakanı Memişoğlu, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği ile bu alana güçlü bir yasal çerçeve kazandırdıklarını vurgulayarak ayrıca; bilimsel temele dayalı, modern tıp ile entegre uygulamalar geliştirmek amacıyla TÜSEB bünyesinde Türkiye GETAT Enstitüsü’nü kurduklarını ifade etti.

Bakan Memişoğlu, bugün gelinen noktada 84 GETAT Uygulama Merkezi, 2 bin 160 uygulama ünitesi, 26 bini aşkın sertifikalı sağlık çalışanı ile akupunktur, fitoterapi, mezoterapi, kupa terapisi, hipnoz, apiterapi, refleksoloji, osteopati ve müzikoterapi dahil 15 farklı geleneksel ve tamamlayıcı tıp yönteminin etik ve bilimsel standartlar çerçevesinde vatandaşların hizmetine sunulduğunu söyledi.

Hekimler ve sağlık çalışanları için eğitim ve sertifikasyon süreçlerini güçlendirdiklerinin altını çizen Bakan Memişoğlu, aile hekimlerinin sertifika almaları halinde akupunktur ve fitoterapi gibi uygulamaları doğrudan yapabilmelerini sağladıklarını, böylece vatandaşlara bu hizmetlerin güvenli ve erişilebilir şekilde sunulmasının önünü açtıklarını belirtti. Sağlık Bakanı Memişoğlu, tıp fakültelerinde geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın müfredata dahil edilmesi için gerekli adımları attıklarını sözlerine ekledi.

Sağlık Bakanı Memişoğlu, Kongre’nin insanlığın ortak geleceği için anlamlı bir platform olduğunu belirterek “Bugün burada sizlerle paylaştığımız vizyon, bir sağlık politikasından çok daha fazlasıdır. Bu vizyon; Sağlıklı Türkiye Yüzyılı hedefimizin ve Koruyan, Geliştiren, Üreten Sağlık Modelimizin insanlığın ortak geleceğine sunduğu güçlü bir katkıdır. Çünkü geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın gerçek gücü, milletlerin yüzyıllar boyunca geliştirdiği bilgi ve tecrübeyi, modern bilimin ışığında insanlığın hizmetine sunabilmesinde yatmaktadır.” dedi.