Aralarında İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ve kıdemli bir Katolik din adamının da bulunduğu üst düzey isimlerden oluşan öfkeli bir koro, Salı günü İsrail'in eylemleri karşısında küresel çapta artan bir dehşet duygusunu dile getirdi.

AB Dış Politika Şefi Kaja Kallas, X'te "Yardım akışı konusundaki anlayışımızı hatırlatmak için İsrail Dışişleri Bakanı] Gideon Saar ile tekrar görüştüm ve İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) dağıtım noktalarında insanları öldürmeyi bırakması gerektiğini açıkça belirttim. Gazze'de yardım arayan sivillerin öldürülmesi savunulamaz." diye yazdı.

Kaja Kallas, İsrail yardım taahhütlerini yerine getirmezse "tüm seçeneklerin masada olduğunu" söyledi, ancak bu seçeneklerin neler içerdiğini açıklamadı.

BM yetkililerine göre Salı günü, Filistin topraklarında giderek artan açlık koşulları nedeniyle, tartışmalı ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) tarafından yürütülen yiyecek dağıtımlarına ulaşmaya çalışan 1.000'den fazla çaresiz Filistinli, Mayıs ayının sonundan bu yana İsrail güçleri tarafından öldürüldü.

Salı günü BM Güvenlik Konseyi'ne konuşan Guterres, İsrail'in BM ofislerine yönelik saldırılarını kınayarak Gazze'deki durumu "korku gösterisi" olarak nitelendirdi.

Guterres, "Gazze'de yetersiz beslenme artıyor ve açlık her kapıyı çalıyor. Ve şimdi insani ilkeler üzerine kurulu bir insani sistemin son nefesini verdiğini görüyoruz. Bu sistemin işleyebilmesi için gerekli koşullar, yardım ulaştırabilecekleri alanlar ve hayat kurtarabilecekleri güvenlik engelleniyor." dedi.

Guterres'in açıklamaları, İngiltere, Fransa, Avustralya ve Kanada'nın da aralarında bulunduğu 27 Batılı ülkenin Pazartesi günü İsrail'in insani yardımlara yönelik kısıtlamalarını sert bir şekilde eleştiren ve savaşın derhal sona erdirilmesi çağrısında bulunan sert ortak açıklamasından birkaç saat sonra geldi.