Cumhurbaşkanı Xi Jinping, 7-10 Mayıs 2025 tarihleri arasında Rusya'ya resmî bir ziyaret yaptı ve Sovyetler Birliği'nin Büyük Vatanseverlik Savaşı'nda kazandığı zaferin 80. yıl dönümü kutlamalarına katıldı. Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi Bürosu Üyesi ve Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, basın mensuplarına Xi’nin ziyareti ve temasları hakkında bilgi verdi.

Wang Yi, bu ziyaretin, Xi Jinping'in cumhurbaşkanı olarak Rusya'ya yaptığı 11. ziyaret olduğunu, Xi’nin 10 yıl sonra Sovyetler Birliği'nin Büyük Vatanseverlik Savaşı Zaferi kutlamalarına tekrar katıldığını hatırlattı.

Wang, yüz yılda bir görülen değişimlerin hızlandığı ve uluslararası karmaşık koşulların iç içe geçtiği bir ortamda gerçekleşen bu ziyaretin, tarih ile geleceğin bir araya getirilerek dostluğun aktarılması ve adaletin savunulması açısından başarılı bir şekilde sonuçlandığını söyledi.

Wang, ‘‘Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Rusya’da yaklaşık 20 ikili ve çok taraflı etkinliğe katıldı. Xi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Çin-Rusya stratejik işbirliğinin rotasını çizdi. Çin ve Rusya liderleri Dünyanın Faşizme Karşı Savaşı'ndaki zaferin 80. yıl dönümünü beraber kutladı. Bu ziyaret, Çin-Rusya ilişkilerinin sağlam olduğu, İkinci Dünya Savaşı’nın sonuçlarının değiştirilmeyeceği ve dünyanın zorbalık yerine adalete ihtiyaç duyduğu mesajlarını güçlü bir şekilde verdi.’’ dedi.

Wang Yi, ortak tarihî hafızaya sahip iki ülkenin derin bir dostluk kurduğunu, benzer değer yargılarını benimsediğini ve iki büyük komşu devlet arasında doğru ilişkiler kurma yolunu keşfettiğini belirtti.

Wang’a göre liderlerin rehberliği, Çin-Rusya ilişkilerinin istikrarlı ve uzun vadeli gelişmesinin temel teminatı konumunda. Xi ile Putin’in 40'tan fazla kez bir araya geldiğini, derin bir karşılıklı güven ve samimi dostluk kurduğunu belirten Wang Yi, pragmatik işbirliğinin, Çin-Rusya ilişkilerinin istikrarlı gelişiminin içsel itici gücü olduğunu söyledi.

Çin’in üst üste 15 yıldır Rusya'nın en büyük ticaret ortağı konumunu koruduğunu, geçen yıl ikili ticaret hacminin tüm zorluklara rağmen 244,8 milyar doları bularak yeni bir rekor kırdığını ifade eden Çin Dışişleri Bakanı Wang, iki ülke, çok kutupluluğun, ekonomik küreselleşmenin ve uluslararası ilişkilerin demokratikleşmesinin desteklenmesi gibi önemli konularda mutabık olduğunun altını çizdi.

Çin ve Rusya arasındaki karşılıklı güven ve desteğin değişmeyeceğine dikkat çeken Wang, Çin ve Rusya’nın yakın işbirliği yaptığı sürece uluslararası düzenin bozulamayacağını, güç politikalarının başarılı olamayacağını vurguladı.

Tarihî hafıza korunarak İkinci Dünya Savaşı Zaferi savunulacak

Wang Yi, militarist ve faşist güçlerin başlattığı İkinci Dünya Savaşı'nın insanlığa eşi görülmemiş bir felaket yaşattığını dile getirdi. Wang, Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in "9 Mayıs" Zafer Günü kutlamalarına tekrar katılmasının, tüm ülkelerle birlikte bu zorlu dönemi anarak, İkinci Dünya Savaşı’nın doğru değerlendirilmesini yaygınlaştırmayı ve savaş sonrası uluslararası düzeni birlikte korumayı hedeflediğine işaret etti.

Wang Yi, 80 yıl önce İkinci Dünya Savaşı'nın kazandığı zaferin temelinde, Çin ve Rusya'nın, anti-faşist ittifakın önemli üyeleriyle birlikte BM’in kurulmasını ele aldıklarını, böylece dünya ülkelerinin barışı birlikte inşa etmeleri ve kalkınmayı birlikte planlamaları için yeni bir sayfa açtıklarını hatırlattı. 80 yıl sonra, günümüzde BM’nin benzeri görülmemiş saldırılarla karşı karşıya kaldığını dile getiren Wang, bazı ülkelerin kendi ülkelerine öncelik vererek ve zorbalığa başvurarak, çok taraflılığın yerine tek taraflılığı, savaş sonrası uluslararası düzenin yerine sözde kendi belirledikleri kuralları uygulamaya çalıştıklarını kaydetti. Wang, Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in, uluslararası durum ne kadar karmaşık ve değişken olsa da, BM’nin otoritesinin desteklenmesi ve korunmasında ısrar edilmesi gerektiğini söylediğini hatırlattı.

Büyük devlet sorumluluğunu yerine getirerek uluslararası konsensüsü geliştirmek

Dışişleri Bakanı Wang Yi, günümüzdeki dünyasında barış açığı, kalkınma açığı ve yönetişim açığının artmaya devam ettiğini, Soğuk Savaş zihniyeti, güç politikaları ve hegemonyanın genişlemesinin yeniden canlanmaya başladığını söyledi. Wang, uluslararası toplumun Çin'in konumuna ve etkisine değer vererek, çalkantılı dünyada sorumluluk üstlenmesini, istikrar sağlayıcı ve yapıcı bir rol oynamasını beklediğini kaydetti.

Basına yaptığı açıklamada, Latin Amerika ve Karayip devletlerinin son yıllarda tek taraflı yaptırımlardan ve hegemonyacı zorbalıkdan büyük zarar gördüğünü ifade eden Wang, Xi Jinping’in Latin Amerika ve Karayip ülkelerinin bağımsız egemen devletler olduğunu, hiç kimsenin bu ülkeleri "arka bahçesi" olarak görmemesi gerektiğini söylediğini kaydetti. Wang, Çin’in bölge ülkeleriyle birlikte, dayanışma ve işbirliğini güçlendirmeye, Çin-Latin Amerika kader birliği inşasının istikrarlı ve uzun vadeli ilerlemesini teşvik etmeye istekli olduğunu ifade etti.

Wang Yi, son olarak, Xi Jinping’in Rusya ziyaretinin, büyük devletler arasındaki ilişkileri düzenleyen önemli bir adım olduğunu ve Xi Jinping'in diplomasi düşüncesinin yeni bir başarılı uygulaması olduğunu dile getirdi.