Merz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasındaki ortak basın toplantısından çıkan en önemli duyuru, her iki ülkenin "Avrupa'nın karşı karşıya olduğu zorluklara birlikte yanıt verme" ve "el ele hareket etme" niyetinde olduğunu belirten bir Fransız-Alman Savunma ve Güvenlik Konseyi'nin kurulması iradesi oldu.

Moskova'nın Ukrayna'daki devam eden savaşıyla ilgili olarak Merz, önümüzdeki haftalarda Kiev'i ziyaret etme planlarını doğruladı ve "Rusya ile kalıcı bir ateşkes ve barış anlaşması sağlama" hedefini vurguladı.

Asker konuşlandırmalarına ilişkin taahhütte bulunma konusunda ihtiyatlı olsa da Merz, Almanya ve Fransa'nın kalıcı bir ateşkes ve barış antlaşması imzalandığında Ukrayna'ya "güvenlik garantileri" sunacağını söyledi.

Merz, bunun ancak ABD'nin daha güçlü bir taahhüdüyle gerçekleştirilebileceği konusunda ısrar etti.

Ukrayna'ya uzun menzilli Taurus füzeleri gönderilmesi sorulduğunda, Fransız lider şu yanıtı verdi:

"Mümkün olduğunca az konuşalım. Belirsizlik Ukraynalılar için en iyi şeydir."

Nükleer caydırıcılık gibi dikenli bir konu hakkında, Almanya'nın yeni şansölyesi Avrupa kıtasında bu konuyu "Fransa ve Büyük Britanya ile tartışmak" istediğini söyledi.

Bu tartışmanın "NATO içindeki Amerikan ortaklarımızla halihazırda sahip olduğumuz şeyin açıkça bir tamamlayıcısı olarak görüldüğünü" ekledi.

Merz'in Almanya'nın sıkı mali kurallarını, özellikle de savunma harcamalarını artırma kararını hafifletme kararı Paris'te memnuniyetle karşılandı.

Merz'in ABD Başkanı Donald Trump'a karşı daha meydan okuyan tavrı, Macron'un uzun süredir devam eden Avrupa özerkliği çabalarıyla da örtüşüyor.

Yine de her iki lider de Mercosur ticaret anlaşması da dahil olmak üzere birkaç temel konuda bölünmüş durumda.

Merz, kendisinden önceki Scholz gibi, Fransa'nın daha korumacı tavrının aksine, liberal ticaret politikalarını desteklemeye devam ediyor.